LAZER

 “Light Amplification by Stimulated Emission of Radiation”ın kısaltılmış biçim olan “laser” inTürkçe hali de var elbet  “çok yoğun, çok güçlü ışık parıltıları oluşturan ışık kaynağı”.

Sizin yaşamınıza ne zaman girdi bilmem ama ben lazerle Uzay Yolu dizisiyle tanıştım ve elbette silah olarak, lazer tabancası. Geleneksel tabancaya da benzeyen bu silahın iki ayarı vardı, sıklıkla kullanılan sersemletici ve elbette öldürücü. Sonra Uzay 1999 ‘da tamamen farklı tasarımda aslında biraz mobilyacı zımbasına benzeyen lazer tabancası ortalığı kasıp kavurdu.

Tasarımı gereği artık lazer tabancası değil de lazer silahı deniyordu ve onun da iki ayarı vardı. İş böyle silahtı toptu olunca lazer yaşamımıza çok da faydalı bir şeymiş gibi girmedi. Geçen zaman maliyetlerin görece düşmesi ile lazerle ilk fiziksel olarak diskolarda oldu – evet disko diye bir şey vardı. Elma kokulu kanserojen olup olmadığını kimsenin umursamadığı yoğun dumanın içinde dolanan yeşil ışıkla herkes coşar eliyle ışığa temas etmeye çalışırdı. Silahtan sonra bu kez de eğlence aracı oldu lazer. Elle sığacak boyuta gelince slayt sopası yerine geçti lazer pointer olarak yurtdışına çıkan hocaların elinde.

Artık insanlar lazerden gerçek fayda bekliyordu, en azından ışın kılıcının minyatürü bir lazer bıçağı ile ekmeği hem dilimlemek hem de aynı anda kızartabilmek mümkün olmalıydı. Bu oldu mu bilmiyorum ama lazer cihazlarının üretim maliyetinin düşmesi boyutlarının farklılaşması hızla her alanda yaşamımıza girmesine neden oldu. Tıptan otomotive, estetikten mühendisliğe, göz ameliyatlarından statlarda kalecinin gözüne tutmaya yaşamın her alanına girdi, kedi videolarının vazgeçilmezi bile oldu.

Diş hekimliğinin kullanımına girmesi de elbette çok uzun sürmedi. Ama bir türlü beklenen mucize sağlanamadı. Önce özellikle dişeti cerrahisinde elektro kotere alternatif oldu ama alternatif olarak kaldı (Elektro Koter ameliyatlarda dokuyu yakarak kesme ve birleştirme işlemi yapan bir cihazdır).  Dişte çürüğü temizleyecek, kesim yapabilecek, kemik cerrahisinde kullanılabilecek lazer cihazları var artık ama hala istenildiği verimde olmadığı gibi maliyetleri de inanılmaz yüksek. O yüzden de bir klinikte doğrudan çoklu tedavide kullanılan lazer görmeniz pek de mümkün değil.  Genelde yaygın olarak, bildiğiniz halojen yada led ampul kullanan cihazlar yerine daha güçlü bir ışık kaynağı olarak işlem süresini kısalsın diye -komposit dolguyu sertleştirmek, diş ağartma yapılırken kullanılan kimyasal jeli aktive etmek için- kullanılıyor. Bu kadar ümitsiz yazdığıma bakmayın argon, diyote, ng:yag, er:yag, soft, cold lazerlerle diş hekimliğinin neredeyse tüm dallarında tedavi yapılıyor ve bunun muayenehane pratiğinde kolayca kullanılabilmesi için çok ciddi çalışmalar çabalar var ama görünen o ki biraz zamana ihtiyaç var.

Hekimlerimiz güncel teknolojiyi takip edip sizlere ulaşılabilir en iyi hizmeti sunmak için çaba gösterecek olsa da siz lazerin büyüsüne kapılıp yüksek beklentilere kapılmayın, aksatmadan günde iki kez dişlerinizi fırçalamayı bırakmayın.

Lazer silahınızın ayarı sersemleticide emniyeti kapalı olsun, hoşça kalın.

Bir cevap yazın