AVUKAT GÜLİZAR BİÇER KARACA; BAROLAR AKP’NİN TÜRKİYE CUMHURİYETİNİ DÖNÜŞTÜRMEK İSTEDİĞİ ANLAYIŞI KARŞISINDA DİMDİK DURDULAR.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Denizli Milletvekili Avukat Gülizar Biçer Avukatlık Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi üzerine TBMM Genel Kurulunda konuştu. ‘Sizlerin Türkiye Cumhuriyeti’ni dönüştürmek istediğiniz anlayışın karşısında dimdik, onurluca o cübbe altında avukatlarımız ve barolarımız durdu. İşte, bu nedenle rövanş almak istiyorsunuz.’ dedi.
BU KANUN DEĞİŞİKLİĞİ İLE AYDA 583 LİRA İLE GEÇİNMEK ZORUNDA KALAN 11 MİLYON YURTTAŞIMIZIN GELİRİ Mİ ARTACAK?
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, TBMM’de geç saatlerde yaptığı konuşmada kamuoyu tarafından çoklu baro düzenlenmesi olarak bilinen kanun teklifine çok sert tepki gösterdi. AKP sıralarına seslenen Gülizar Biçer Karaca ‘Bu kanun değişikliğine neden ihtiyaç duydunuz? Demokrasilerde kanunlar toplumun ihtiyaçlarına ya da taleplerine göre şekillenir ama otoriterleşen rejimlerde rövanşist anlayışla kanunlar yapılır.’ dedi. Avukatlık Kanunu’nda neden değişikliğe gidildiğini soran Gülizar Biçer Karaca ‘Türkiye, Hukukun Üstünlüğü Endeksi’nde 126 ülke arasında 109’uncu sırada. Bu kanunu değiştirdiğiniz zaman 1’incilik kürsüsüne mi çıkaracaksınız Türkiye’yi? Hayır. Hâkim ve savcıları atamada liyakat ve bağımsızlık sıralamasında Türkiye sonuncu sırada; acaba altın, gümüş ya da bronz madalya mı takılacak bu kanun geçtiğinde? Elbette ki hayır. Vatandaşların yargıya ve mahkemelere güven endeksinde 166 ülke içerisinde 2009’da 31’inci sırada iken, 2019’da maalesef 103’üncü sıralamaya gerilemişiz. Yani, Ürdün’den bile 46 sıra geriye düşmüşüz. Bu kanun çıktığında şampiyon mu olacak Türkiye? Hukukun üstünlüğünde, yargı bağımsızlığında ya da vatandaşın yargıya güveninde; ya da bu kanun değişikliğiyle ayda 583 lira gelirle geçinmek zorunda kalan, aç yatan vatandaşlarımızın, 11 milyon yurttaşımızın gelirinde bir artış mı olacak?’ dedi.
‘BAROLAR TARİHE ONURLU İNSANLAR OLARAK GEÇECEKTİR.’
Konuşması CHP sıralarından gelen alkışlarla sık sık kesilen Gülizar Biçer Karaca İstanbul, Ankara ve İzmir Barolarıyla ilgili olarak ‘2019 yılında İstanbul Barosuna hak ihlali yaşayan 12.402 kadın başvurmuş ve bu kadınların tamamına ücretsiz avukat atanmış. 2020 yılının daha ilk altı ayında 3.823 kadın başvurmuş. Delil yetersizliğinden takipsizlik kararı verilen ve sanığı serbest bırakılan Şule Çet davasında İstanbul Barosu ve kadın derneklerinin mücadelesiyle yeniden dava açtırılmış ve Şule Çet’in ölümüne neden olanlar cezalandırılmış ve tutuklanmıştır. İzmir Barosu, serviste unutulan Alperen Sakin çocuğumuzun davasında, on beş günlükken cinsel istismara, adı dahi konulmadan cinsel istismara uğrayan bebek Tatar’ın davasında İzmir Barosu müdahil olmuş ve sanıklarına en ağır cezasının alınmasını sağlamış. Ankara Barosu, başta Atatürk Orman Çiftliği talanına “Dur.” demek için sayısız doğa katliamlarında sizlerin önüne en büyük engelleri çıkarıp hukuki mücadele vermiştir. dedi. ‘ Daha geçtiğimiz günlerde damat İstanbul için, rant projeniz için Ankara, Bursa, Antalya, Balıkesir, Aydın, Gaziantep, Şanlıurfa, Yalova, Artvin, Mersin, İzmir gibi birçok baro dava açtı. Sizlerin Türkiye Cumhuriyeti’ni dönüştürmek istediğiniz anlayışın karşısında dimdik, onurluca o cübbe altında avukatlarımız ve o barolarımız durmuş. İşte, bu nedenle rövanş almak istiyorsunuz.’ dedi. BAROLAR ALİ İSMAİL KORKMAZ’IN ADALET MÜCADELESİDİR. Avukat Gülizar Biçer Karaca ‘Barolar Cerattepe’dir, barolar Kaz Dağları’dır, barolar Karaman’da tacize uğrayan çocuklarımızdır, barolar Aladağ’da yanan canlarımızdır, barolar aynı zamanda “Vurmayın, ölüyorum.” diyen ve hunharca öldürülen Ali İsmail Korkmaz’ın adalet mücadelesidir. Barolar “Çocuğumu keşke dövmeselerdi. Aliş’imin çok canı yanmış keşke kurşunla vursalardı.” diyen annesi Emel Hanımın mücadele yoldaşıdır. Bugün burada Avukatlık Kanunu’nun baroların bölünmesine, bu ülkenin bölünmesine “Evet” oyu verenleri, 2013’de aynı menzile yürüdüğünüz FETÖ terör örgütünün hayalini gerçekleştirenler olarak sizleri tarihe yazacak. Bizleri de hak ihlaline uğramış, tek sığınacak limanı barolar, avukatları cübbeli olarak görmüş olanlar da tarihe onurlu insanlar olarak geçecektir.’ Dedi.