İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun 30.06 2012 tarihinde yayınlanmasıyla birlikte işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanmasına, mevcut sağlık ve güvenlik şartlarının iyileştirilmesine yönelik işveren ve çalışanların görev, yetki ve sorumlulukları düzenlendi. Kamu ve özel sektörü ayrımı yapılmadan tüm işletme ve kuruluşlar bu kapsama alındı ancak uygulama başlangıç tarihleri kademelendirildi.
Üretimin sağlıklı ve güvenli bir şekilde yapılması en az üretimin kaliteli yapılması kadar önemli olduğunu belirten Denizli Sanayi Odası Başkanı Müjdat Keçeci, “Bu bütün işverenler tarafından bilinir ve bunun önemini anlayan işverenler tarafından bu konulara özen gösterilir.” dedi.
Türkiye için AB sürecinin başlamasından sonra bu konuda da yasal tedbirlerin gelmesi kaçınılmaz oldu ve uzun uğraşlar sonucu iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili yasal mevzuat yürürlüğe girdidiyenKeçeci, “İşin uygulama aşamasında mevzuatta belirlenen birçok konunun ve alınacak tedbirin ülkemizdeki kuruluşlar için ağır yükümlülükler getirdiği ve bazı yükümlülükler için de kuruluşların imkanlarının el vermediği görüldü. Bu nedenle yasa, çıkarılışından sonra birçok konuda hem işveren çevrelerinden ve hem de politikacılardan haklı tepkiler aldı. Yasanın bu haliyle çıkmasındaki bu rahatsızlıklar yasanın Anayasa Mahkemesi’ne kadar gitmesine sebep oldu ve Anayasa Mahkemesi haklı itirazları kabul ederek yasanın bazı maddelerinin uygulamasını 2017’ye kadar öteledi. Ancak bu süre de yeterli olmadı ve yine bazı maddelerin uygulaması 1 Temmuz 2020 tarihine ötelendi. Başka bir öteleme olmazsa yasa tam kapsamıyla önümüzdeki günlerde uygulanmaya başlayacak. Ancak yasanın temelini teşkil eden kurumlardan biri olan iş güvenliği elemanları konusundaki sıkıntılar hala devam etmektedir.” diye konuştu.
Yasaya göre işyerleri çok tehlikeli, tehlikeli ve az tehlikeli olmak üzere sınıflara ayrılmış bulunmakta olduğunu ifade eden Keçeci, “Bu sınıflara göre İş Güvenliği Uzmanları da A, B ve C sertifikalarına göre bu iş yerlerinin bünyelerinde veya rutin ziyaretlerle iş sağlığı ve iş güvenliğini tam yetkiyle, özgür olarak ve yasal korumalı olarak işyerlerinde düzenleyeceklerdir. Yine belirli çalışan sayısına sahip iş yerlerinde işyeri hekimi ve sağlık elemanları görevlendirme yükümlülükleri bulunmaktadır. Hala bu günlerde bile iş dünyası, sertifika sahibi iş güvenliği elemanları bulmakta zorlanmaktadır. İş güvenliği uzmanlarının idareten de olsa bir üst sınıfa hizmet verememesi bu durumu daha da zorlaştırmaktadır. Bu zorlukların yanı sıra özellikle tam zamanlı iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi çalıştırılması, işverene de ciddi maliyetler yüklemektedir.”dedi.
Keçeci, “Korona salgınının yarattığı ekonomik olumsuzluklara karşın toparlanma süreci devam ederken kanunun yürürlüğe girmesi, işverenin omuzlarına yeni maddi yükler ve zorluklar getirecektir. Olağanüstü ve zor zamanlardan geçiyoruz. Bu nedenle en az bir yıl daha bu yasanın yürürlüğünün ertelenmesi, iş dünyasını bir nebze de olsa rahatlatacaktır.” şeklinde konuştu.