YERYÜZÜ MİSAFİRİ

                                                                                                                                                                                              SAVAŞ ÜNLÜ                Haldun Taner, Devekuşuna Mektuplar kitabında Ahmet Rasim’den öğrendiğim bir şey var: “ İyi bir yazar olmak için öncelikle iyi bir insan olmak gerekir.”demiştir.                Ne güzel bir yaklaşımdır. Çoğu yazarda beklediğimiz, bulamadığımız bir özellik. Durum böyle olunca “tanısaydım okumazdım, tanısaydım sevmezdim,” yargıları gelir gündeme oturur.  Bazı yazarlar vardır ki ortalıkta pek görünmezler. Kasım kasım kasılmazlar, sizden bizden, içimizden biridirler. Eserleridir onların özü, kişiliği, içtenliği…                 Bin yıllık dostlarımdan Ünal Ersözlü’nün…

"YERYÜZÜ MİSAFİRİ"

HERKES SEVDİĞİNE BÖYLE Mİ YANAR

                                                      SAVAŞ ÜNLÜ                                                                                                                       Sabahleyin erkenden kalkmıştı. Yaşantımın gülen yüzü, kar tanem, dünya tatlısı dediği canı gibi sevdiği kadın gidecekti. Kısa bir ayrılık olsa da ayrılık acısı iliklerine dek işliyordu. Gece boyu düşler görmüş, sağlıklı uyuyamamıştı. Düşlerde de olsa güzellik demetini görmek hiçbir şeye değişilmezdi.             Sabahleyin erkenden semt pazarına gitti. Turşuluk sebze, kurutmalık biber alacaktı. Helin’e sözü vardı. Biberini kurutup turşusunu yapacaktı.             Yüzü asıktı, hiç alışık olunmayan bir durumdu. Sürekli söylediği sözü…

"HERKES SEVDİĞİNE BÖYLE Mİ YANAR"

ÖPÜCÜK

                                                                          ÖPÜCÜK yazı – Savaş Ünlü  İstikalal Caddesi’nde sokak arasındaki çaycıda birer kahve içmişlerdi. Muhsin, muhteşem bir sanat eserine bakar gibi bakıyordu Trişin yayla çiçeğim dediği kadına. Uzun bir sohbete dalmışlardı. Sanat, kültür, tiyatro üzerine iki saate yakın konuştular. İstiklal Caddesi’nin üstüne gri bir tül çekilecekti. Tam zamanıydı. Çıktılar oradan caddede yürüyorlardı. Sokak çalgıcıları çıkmışlardı sahnelerine. Her kafadan bir ses geliyordu.              Muhsin, Çiçek Pasajı’nın önüne gelince durdu. Elini tuttuğu için Helin de durmak…

"ÖPÜCÜK"

YEŞİL TİŞÖRT

                                                                            SAVAŞ ÜNLÜ                                                                                                                                  Bazı insanların varlığı yeter yaşamda. Onlarla aynı kentte yaşamak, aynı havayı solumak ne güzeldir. Hiç ummadığınız bir yerde karşınıza çıkması neye değişilir ki.                Yaşantınızda sevebilecek birine rastlamak, tüm benliğinizle sevmeniz, nasıl bir şeydir acaba? Hele dünyanın en büyülü, en sorumluluk isteyen sözünü söylemek. Seni seviyorum…                İnandırıcı olmaz mı? Gerçekten sevmedin mi? Bu sözü söylemedin mi? Daha önce birine söyleseydim karşında olmazdım. Söylemiş olsaydım, sana söylemek gibi yalana sapmazdım. Dünya…

"YEŞİL TİŞÖRT"

ARAMIZDA DAĞLAR VARMIŞ GİBİ…

                           SAVAŞ ÜNLÜ                                                                                                                      Acı olan da bu, yakınımda, yanı başımda ama göremiyorum. Sesini duyacağım seslense, benden çok uzaktaymış gibi.             Soluk alıp verişlerini duyumsuyorum. Nefesi yanık yanık karanfil kokuyor. Burnuma dek ulaşıyor, kahreden de o işte.             Oysa düşlerim öyle büyük de değildi. Gündüz işlerini halledecekti. Geceler bizim olacaktı. Koluna girecek, uzun parmaklı ellerini tutacaktım. Temmuz ayının sıcağına inat daha bir sokulacaktım yanına. Onun sıcaklığı farklıydı. Ne terletir, ne de bunaltırdı.            …

"ARAMIZDA DAĞLAR VARMIŞ GİBİ…"