23 yıl önce bir sonbahar günüydü, üniversitede İletişim Kuramları dersini aldığım hocam Prof. Korkmaz Alemdar, bir gazeteci büyüğümüzün vefat haberini alınca “gazeteciler hayattayken kıymetini bilmek lazım, hadi çocuklar herkes bir gazeteci seçsin kendine, gidip röportaj yapacaksınız, sonra da o röportaj kayıtları fakülte arşivimizde saklanacak.” dediğinde hiç düşünmeden çok sevdiğim Bekir Coşkun’u seçtim. Randevulaştık, sorularımı ve teybimi hazırlayıp heyecanla Hürriyet Gazetesi’nin Cinnah Caddesi’ndeki binasına girdim. Binanın en üst katında caddedeki asırlık kestane ağaçlarına bakan büyük pencerelerle çevrilmiş ve kokusu asla hatırımdan gitmeyen odaya kalbim çarparak girdim.
Her daim gülen gözleri ve nezaketiyle karşıladı beni, sanki karşısında yirmi yaşında bir kız çocuğu yok da tecrübeli bir gazeteci varmış gibi bir saygıyla. Hazırladığım soruların hepsini unuttum, öyle güzel bir sohbetti ki o gün kendi röportaj stilimi de orada o sohbetle oluşturmuş oldum ve sonrasında o röportajla ödül bile aldım. O gün oraya tıfıl bir gazetecilik ögrencisi olarak girip özgüvenini kazanmış bir yetişkin olarak çıktıysam onun bana duyduğu saygı sayesindedir. Röportajı deşifre edip haber-röportaj haline getirdiğimde kendisine tekrar götürdüm, yazım stilimi çok beğendiğini söyleyip “sen benim asistanlığımı yapsana” deyince nasıl havalara uçtuğumu hayal edersiniz. O günden sonra üç yıl boyunca haftada bir iki günümü Cinnah’taki o odada Bekir Abi’nin hikayelerini dinleyerek, nadiren gözyaşlarıyla çoğu zaman kahkahalarla geçirdim. Yarın ne yazalım söyle bakalım derdi bazen, ona anlattığım hikayelerden yazılarına aldıkları olurdu.
Nasıl mutlu olurdum o zaman..
Çocukluğuna, öğrenciliğinde gazinolarda keman çalarak geçindiği günlerine, basın camiasına ve gazetecilik tecrübelerine, politikacılarla (özellikle de Özal’la) yaşadıklarına, doğa tutkusuna, ailesine dair ne çok hikaye anlatıldı o odada.
Kuşları sevmeyi ondan öğrendim ben, kınalı kekliklerin, kırlangıçların güzelliğini..
Dün akşam kaybettiğimizi öğrenince tarifsiz bir şey hissettim, galiba teşekkür ettim bu güzel hatıralar ve benim ben olmama yardım ettiği için.
Güle güle Bekir Abi..
Nur içinde uyu