Göçüp Gidenler Koleksiyoncusu
Şermin YAŞAR
Doğan Kitap
Hayat ne biriktirir bizim için?
Kırık dökük aşklar, yaşanmamışlıklar, olmamışlıklar, bir çocukluk anısına teğellenmiş hüzünler, aşkın sonsuz bekleyişleri, ayrılıklar, kentler, köyler, yollar, rüzgârlar, gündoğumları, biraz keder, biraz da neşeyle çatılmış evler… Hayat bizim için saklamaya hazır olduklarımızı, bize yakışanları, ihtiyacımız olanları ve bizi büyütecekleri, bizi biz edecekleri biriktirir…
Göçüp Gidenler Koleksiyoncusu gidenler için bir ağıt, kalanlar içinse bir şiir, biriktirilmiş insan öyküleri…
Şermin Yaşar, Göçüp Gidenler Koleksiyoncusu’nda o çok özlediğimiz “insan”a bütün görkemiyle geri döndürüyor bizi. Hazırlayın yüzünüzü. Gülüşünüzün yanına biraz da keder koyun, okurken biraz ondan alacaksınız, biraz bundan. Kıtlama çay içer gibi…
Tüfek Mikrop ve Çelik
Jared DİAMOND
Pegasus
“Bu kitap tüm kıtalardaki insanların on üç bin yıllık kısa tarihi. Herkes ve her şey anlatılıyor. Farklı kıtalardaki farklı toplumların farklı gelişmelerini ikna edici ve bilimsel bir şekilde açıklayarak ırkçı yaklaşımları yerle bir ediyor… İlk iki sayfayı okuduktan sonra elinizden bırakamayacaksınız.”
-Paul R. Ehrlich, Stanford Üniversitesi-
“İnsanlık tarihi araştırmalarında ciddi ve çığır açıcı kitaplar ancak her nesilde bir geliyor. Tüfek, Mikrop ve Çelik de bu klasiklerin arasında yerini almaya hazır… Diamond teknolojiye olan hâkimiyetini geniş bir tarihsel kapsamla birleştiriyor. Yıllardır bu kadar özenli ve geniş kapsamlı bir kitap basılmamıştı.”
-Washington Times-
“Jared Diamond, bilimsel verileri herkesin anlayabileceği bir biçimde açıklıyor ve insanlık tarihinin nasıl geliştiğini merak eden herkesin ilgisini çekecek bir konuyu işliyor… Irkçı yanıtlara karşılık bilimsel temelli bir teori üreterek herkese büyük bir iyilik yapmış. İnanılmaz derecede ilgi çekici bir kitap.”
-Los Angeles Times-
Dünya üzerinde yaşayan bütün insanların 13.000 yıllık tarihi…
İnsanlık tarihi, devletler, savaşlar, keşifler, icatlar ve yeniliklerle doludur. İmparatorluklar kurulup yıkılırken, tarihin seyrini değiştiren, kıtaların kaderlerini belirleyen olaylar yaşandı. Ancak insanlık tarihi nasıl başladı ve nasıl şekillendi? Anadolu ve Orta Doğu coğrafyası tarihin akışında neden bu kadar önemli? Neden Avrasya’da atlar evcilleştirilebilirken Afrika’da zebralar evcilleştirilemedi? Neden Amerika kıtasının yerlileri Avrupa’yı istila etmedi de tersi oldu? Neden bazı toplumlar zenginken diğerleri fakir kaldı?
Tüfek, Mikrop ve Çelik, insanlık tarihinin en can alıcı ve önemli sorularını soran ve bilimsel kanıtlarla yanıtlayan muhteşem bir eser. Biyoloji, coğrafya, dilbilim ve tarih gibi birçok alandan yararlanarak yazılmış, “Batılı” koşullandırmalardan arınmış, geleceği gösteren bir tarih kitabı.
Dinlerin nasıl doğduğu, devletlerin nasıl kurulduğu, mikropların ve onlara bağlı hastalıkların nasıl oluştuğu, tarım ve hayvancılığın hayatımızdaki önemi, yazının neden icat edildiği, insanoğlunun teknolojiyi nasıl ve neden geliştirdiği, insanlık tarihinin temellerinin neler olduğu ayrıntılarıyla bu kitapta inceleniyor.
Ve tüm hikâye bundan 13.000 yıl önce Orta Doğu’da yaşayan bir insanın bir buğday tanesini toprağa ekmesiyle başlıyor.
Çocuğunuzun Beynine Hoş Geldiniz
Samuel WANG, Sandra AMODT
İndigo Kitap
Doğum Öncesi Dönemden Üniversite Çağına Kadar Beyin Gelişimi
Nörobilimci ve aynı zamanda birer ebeveyn olan Sandra Aamodt ve Samuel Wang Çocuğunuzun Beynine Hoş Geldiniz’de uyku problemleri, dil öğrenimi, cinsiyet farklılıkları ve otizm gibi çarpıcı konuları ele alarak beyin gelişimini tüm yönleriyle açıklıyor.
Çocukların nasıl düşündüğü, ebeveynlerin bir türlü çözemediği sırlardan ve zorluklardan biridir. Çocuklarını zeki, güçlü ve mutlu yetiştirmek isteyen aileler vitaminlerden DVD ve oyuncaklara kadar her yolu deniyor. Ama gerçek bilim aslı olmayan pazarlama tekniklerinden nasıl ayırt edilebilir? Peki ya çocuğunuzun bebeklikteki, okul çağındaki ve ergenlikteki beyninde gerçekte neler oluyor?
Bu kitap gebeliğin başlangıcından üniversiteye kadar olan tüm dönemleri ele alıyor, çünkü bu konudaki pek çok kitap ilk üç yılla sınırlı kalsa da, beynin gelişimi çok daha uzun süre devam eder. Bir çocuğun beyninin gelişimi ve olgunlaşması, on yıllar süren karmaşık bir süreçtir. Beyin, üniversite çağına kadar gelişmeyi ve çevreye uyum sağlamayı sürdürdüğü için çocuğunuz yenidoğan, bebek ya da ergen de olsa bu kitaptan yararlanabilirsiniz.
Büyük Atatürk’ten Küçük Öyküler
Süleyman BULUT
Can Yayınları
Pek Çoğunu İlk Kez Okuyacağınız
Yüzlerce Atatürk Öyküsü!
Mustafa Kemal Atatürk’ü Çanakkale’de, Amasya’da, Erzurum’da, Sivas’ta, Ankara’da, Sakarya’da, Büyük Taarruz’da, Cumhuriyet’i kurarken, devrimleri yürütürken gündelik hayatı içinde, incelikleri ve insani yönleriyle tanımak isteyenler için eşsiz bir okuma fırsatı.
Atatürk, soyadını nasıl aldı?.. 19 Mayıs nasıl gençlik bayramı oldu?.. Latife Hanım’a nasıl evlenme teklif etti?.. Sevdiği atıyla nasıl vedalaştı?.. Büyük Taarruz’a nasıl karar verildi?.. Cephane sandığında nasıl kitap taşıdı?.. Ünlü yazarımız Haldun Taner, Atatürk’ün gözlerine neden bakamadı?.. Hendese nasıl geometri oldu?.. Kadın öğretmenlerin ayrı oturtulmasına nasıl karşı çıktı?.. Köpeği Foks’la neler yaşadı?.. Neye “İkinci Sakarya Zaferim” dedi?.. Atatürk’e Mark Twain Ödülü neden verilmişti?.. “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir,” sözünü nerede, ne zaman söyledi?..
Süleyman Bulut Atatürk’le ilgili birbirinden ilginç iki yüzü aşkın anıyı araştırdı, derledi, kendine özgün üslubuyla öyküleştirdi. Bugüne dek yüz binlerce okura ulaşmış Büyük Atatürk’ten Küçük Öyküler’in bu basımı, 70 yeni öykü de içeriyor.
İşim Gücüm Budur Benim
Bülent ECZACIBAŞI
Yapı Kredi Yayınları
İş insanı ne iş yapar? Değişen dünyada yeni sorumlulukları nelerdir? Karşı karşıya olduğumuz küresel, yerel sorunların çözümüne iş insanları nasıl katkıda bulunabilir? “Dünyanın en iyi saklanmış sırrı” Türkiye’nin yeni hikâyesi ne olabilir?
Bülent Eczacıbaşı elinizdeki kitapta, yönetim, ekonomi, sürdürülebilirlik, toplum ve kültür-sanat alanlarına odaklanarak bu ve benzeri pek çok ufuk açıcı soruyu gündeme taşıyor. Her biri konusunun uzmanı on akademisyenle gerçekleştirdiği söyleşilerden ve kendi deneyimlerinden yola çıkarak yakın tarihe, bugüne ve geleceğe ilişkin görüşlerini dile getiriyor.
İşim Gücüm Budur Benim, iş dünyasını merak edenler, iş yaşamına yeni giren ya da girmeyi düşünen gençler için yazıldı.
Barbar Modern Medeni
İbrahim KALIN
İnsan Yayınları
İbrahim Kalın, dinamik bir yapı olan “medeniyet” kavramının asırlar boyunca geçirdiği değişimleri ve Batı düşüncesindeki aslî mânâsından zamanla uzaklaştırılarak sömürgeciliğin öncü kuvveti olarak kullanılmasını, Batı’da 19. yüzyılın sonundan itibaren görülen “insanat bahçeleri” rezaletlerine kadar ayrıntıları ve örnekleri ile beraber anlatıyor; medeniyet, barbarlık ve modernite arasında asırlar boyunca kurulan bağlantıları naklederken barbarlığın “modernleşme” ve “ilerleme” adına aldığı yeni şekillerini inceliyor, sonra “medeniyet” kavramının tekrar inşasının artık bir zaruret hâline geldiği gerçeğini gözler önüne sererek “Batı’nın medeniyet adına söyleyecek sözünün tükendiğini, İslâm dünyasının ise söyleyeceği sözü aradığını” ifade ediyor.
Kitabın önemli özelliklerinden biri, devlette üstlendiği ağır görevlere rağmen ilmî çalışmalarına fasıla vermeden devam eden İbrahim Kalın’ın eserinde bu zorluğun üstesinden gelmesi ve önemli fakat oldukça ağır bahisleri herkesin rahatça anlayabileceği bir Türkçe ile ifadeye muvaffak olmasıdır.
-Murat Bardakçı
Medeni olmayı ve günümüz medeniyetini evrensel olduğu kadar milli (Türk, Osmanlı,İslam)-tarihi bir çerçeve içinde, doğu-batı kaynaklarına dayanarak, felsefi bir görüş ile inceleyen bu kitap, modernitenin iyi ve kötü her yönünü irdelemiştir. Varlığın değerini vurgulayan bu değerli çalışmayı herkesin okumasını ısrarla tavsiye ederim.
-Kemal H. Karpat
Tuz Yağ Asit Isı-İyi Yemek Pişirmenin İncelikleri
Samin Nosrat
The Kitap
“Michael Pollan, ne yememiz gerektiğine dair o geniş ve karmaşık konuyu
yalnızca yedi kelimeyle özetlediğinde herkes çok etkilenmişti: ‘Yemek yiyin, fazla yemeyin,
çoğunlukla sebze yiyin.’ Samin Nosrat da nasıl yemek pişirmemiz gerektiği gibi
geniş ve karmaşık bir konuyu dört kelimeyle özetlemeyi başardı:
‘Tuz, yağ, asit, ısı.’ Herkes çok etkilenecek.”
“İyi yemek yapmak, iyi yemek yemek hayatın lezzeti… Korkmaz olarak “hayata lezzet”
katmak için tam 46 yıldır var gücümüzle çalışıyoruz. Tek amacımız var: Hayatın
zorluklarıyla başa çıkmaya çalışan milyonlarca Korkmaz dostumuzun hayatlarını
ürünlerimizle kolaylaştırmak, lezzetli hâle getirmek. Samin Nosrat’ın yazdığı, Amazon’un
uzun süredir çok satanlar listesinde bulunan, 189 ülkede Netflix belgeseli olarak yayına
giren Tuz, Yağ, Asit, Isı isimli kitabını da bu amaçla destekledik. Keyifle okuyup
yararlanacağınızı düşünüyoruz. Hayatınızın lezzetlenmesi adına böyle de katkımız olursa
ne mutlu bize.”
-Tacettin Korkmaz, Korkmaz İcra Kurulu Üyesi, Pazarlama Direktörü-
İnancın İman Hayatına Yansıması Bağlamında Deizm Eleştirisi
Erol ÇETİN
Hiperlink
Tanrı, âlem, Tanrı-âlem ilişkisi, insanın Tanrı ve âlemle olan münasebeti gibi konular geçmişten günümüze hem felsefenin hem de ilahiyatın yoğun bir şekilde üzerinde durduğu hususlar olmuştur. Bu bağlamda Tanrı-âlem ilişkisinde öne çıkan Tanrı tasavvurlarının din felsefesinin ele aldığı temel problem alanlarından birisi olduğunu vurgulamak gerekir. Günümüz dünyasında öne çıkan ve üzerinde önemli tartışmaların yapıldığı Tanrı tasavvurlarından birisi de deizmdir. Deizmin âleme müdahale etmeyen ulûhiyet anlayışı insanları hayata yansıması olmayan kuru bir inanca mahkûm etmekte ya da insanlar bu mahkûmiyeti ironik bir şekilde özgürlük olarak değerlendirmektedir. Bu çalışmada deizmin mahiyeti, günümüzde deizmin öne çıkmasına neden olan faktörler, inancın iman hayatına yansıması bağlamında deizm eleştirisi, gençleri deizmden uzak tutmak için yapılması gerekenler vb. hususlar felsefî bakış açısıyla ele alınmış olup ayrıca İslam dininde deizme yer olmadığı iddiası üzerinde durulmuştur. Felsefenin, felsefî düşüncenin hayata yansıması olmalı hatta doğrudan hayata dokunmalı düşüncesinden hareketle yapılan bu çalışma, başta gençler olmak üzere içinde yaşadığımız toplumdaki insanların zihnini meşgul eden deizm konusuna açıklık getirmeyi amaçlamaktadır.