Binnur OLCAYTÜRKAN
Artık demir almak günü gelmişse zamandan Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan. Yahya Kemal Beyatlı
Yazın o kadar çok gitmek istememe rağmen bir türlü gidemediğim ama çok merak ettiğim kasabalardan biriydi Sığacık. Aslında memleketimizin her yeri ayrı bir cennet. Özellikle Ege Bölgesi tabiat ana tarafından sanki biraz daha kayırılmış gibi. Denizli’ de yaşıyor olmak bir avantaj tabiî ki çünkü tatil yapılacak bir çok bölgeye yakınlığı bana bu güzel kasabaları gezme imkanı tanıyor.
İzmir’in güneybatı bölümünde yer alan Seferihisar’ın oldukça güzel bir mahallesi. Aynı zamanda Teos antik kentine de ev sahipliği yapan Sığacık’ın denizi ve doğa güzelliği görülmeye değer. Tarihi dokusu bozulmayan yerler hep dikkatimi çekmiştir. Sığacık’ta öyle bir yer. Eski evler dokusu bozulmadan pansiyona çevrilmiş.
Büyük AVM’ ler yerine; bakkal, manav, terzi, berber, ayakkabı tamircisi gibi küçük esnafların ve zanaatkarların olduğu bir yer Sığacık.
Sürekli tüketen ve kendine yetemeyen kentlerde yaşamak yerine, doğayla iç içe yaşayabileceğiniz, tokgözlü insanların olduğu kendine yetebilen insanlar yaşıyor bu kasabada.
Seferihisar’ın sokakları deniz kokan mahallesi Sığacık, tarihi kalesi, burada yaşayan insanların el emeği ürünlerin sattığı yerel üretici pazarı, kale içindeki şirin ev pansiyonları, leziz deniz ürünlerini tadabileceğiniz mütevazi salaş restauranları, masmavi denizi ve plajları ile Ege Bölgesi’nin en güzel kaçış rotalarından.
Şansıma Pazar günü bu pazarı gezme fırsatı bulabildim. Sığacık, pazar günleri kurulan bu üretici pazarıyla İzmir’in en gözde pazarlarından birine sahip. Pazarda yalnızca çevre köylerde üretim yapan üreticinin getirdiği ürünlerin satışına izin veriliyor. Seferihisar köylerinde üretilen sebze, meyve ve Ege otları, Kaleiçi’nde yaşayan kadınlar kendi evlerinde hazırladıkları yiyecek ve içeceklerin satışının yapıyorlar. Pazarda yok yok. Toprak güveçlerde yapılan kuru patlıcan ve biber dolması, yaprak ve kabak çiceği dolması, Boşnak börekleri, ev baklavaları, anne kurabiyeleri ve tadına doyamayacağınız birçok ürün. Kadınlar yaptıkları el işlerini burada satıp aile bütçesine katkıda bulunuyorlar.
Kaleiçi’nde kendi üretimi olan yiyecekleri satan kadınlardan da alışveriş yapabilirsiniz. Özellikle babaanne kurabiyesini mutlaka deneyin. Ev baklavası, zeytinyağlı yaprak sarma, mercimek köftesi ve daha fazlasını sokakta yürürken görebilirsiniz.
Ege‘nin güzel sahil kasabası Sığacık, deniz kokan sokakları ve sakinliğiyle huzur arayanlar için bire bir.
Türkiye‘de Sakin Şehir Ağı’nın (Citta Slow) ilk üyesi olan Seferihisar‘ın en çok ziyaret edilen bölgesi olan Sığacık, uzun yıllar kendi halinde bir balıkçı köyüymüş. Şehirden kaçışın artması ve şehre yakın alternatif rota arayanların ilgisiyle Sığacık’ta hafta sonları yer bulmak zorlaşmaya başlamış.
Cuma akşamı gittiğimde sessiz sakindi. Fakat ertesi günü iğne atsan yere düşmez bir vaziyete geldi. İzmir’e çok yakın olması sebebi ile hafta sonu İzmirliler’in kaçış noktası olmuş burası.
SIĞACIK KALESİ
Sığacık Limanı’nın kuzeydoğusunda bulunan Sığacık Kalesi Rodos seferine (1521-1522) hazırlanan Kanuni Sultan Süleyman’ın emriyle Parlak Mustafa Paşa tarafından inşa ettirilmiş. Deniz üssü amacıyla inşa ettirilen bu kale yakın geçmişte gümrük kontrol merkezi olarak da kullanılmış. Kuşadası, Ayasuluk ve Sivrihisar olarak adlandırılan 3 kapıya sahip olan kale surlarında Teos Antik Kenti’nden getirilen taşlar da kullanılmış.
Kalenin herhangi bir tarafından ya da surların çevresinden Kaleiçi sokaklarına adım atıp daracık sokaklara kendinizi bırakın. Bu sokaklar onlarca ev pansiyonunun sıralandığı, yaşamın aktif olarak devam ettiği rengarenk görünümde. Ata Demirer’in Olanlar Oldu filminin çekildiği pansiyonu da yürüyüş sırasında görebilirsiniz.
AKKUM PLAJI
Sığacık çevresinin en iddialı plajı Büyük Akkum. Merkeze 2,5 km uzaklıktaki plajda bir işletme bulunuyor. Büyük Akkum, kum plajı ve zaman zaman rüzgarlı olan denizi ile Sığacık’a kadar gelip denize girmeden dönmek istemeyenler için tercih edilebilecek bir yer. Denizi muhteşem.
SIĞACIK KONAKLAMA
Sığacık’ta konaklama için her türlü bütçeye uygun alternatif bulunuyor. Kaleiçi’ndeki ev pansiyonlarının birçoğu yaz-kış açık. Her biri 2-3 odadan oluşan ve geleneksel bir anlayışla dizayn edilen bu pansiyonlar hem uygun fiyatlı hem de hoş bir atmosferde konaklamak isteyenler için ideal. Kaleiçi’nde Nursel Demir hanımefendinin işlettiği Silenos Boutique Hotel önerebileceğim yerler arasında. Denize sıfır olan bu pansiyonun balkonunda akşam gün batışını izlemek muhteşem bir şey. Bu pansiyonda konaklamasanız bile renkli bahçesindeki kafesinde soluklanıp bir şeyler için. Nursel hanımın güler yüzünü ve hoş sohbetini garanti ediyorum. Tertemiz odalarıyla kendinizi evinizde hissedebileceğiz bir yer.
Sığacık deniz ürünleri sevenler için çok sayıda balık restoranının bulunduğu bir tatil merkezi. Av yasağı dışındaki dönemde taze balık bulmak çok kolay. Marina ve Kaleiçi çevresindeki restoranların uygun menüleri var. Alkolü de hesap ederek pazarlık usulü bu restoranlardan dilediğinize oturabilirsiniz. Deniz ürünü dışında kebap, gözleme ve zeytinyağlılar hemen hemen her yerde rahatlıkla bulunabiliyor.
Ben daha önce buraya gelen bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine Milos Balık Restaurana gittim. Taze balıklarıyla, deniz ürünlerinden oluşan mezeleriyle güleryüzlü hizmeti ile muhteşemdi. Üstelik fiyatlarıda oldukça ucuzdu. Sahibi Bülent bey eşi ve annesi ile birlikte işletiyor bu güzel mekanı. Güler yüzü ve hoş sohbet olmalarıda mekana ayrı bir güzellik katıyor. Müşterileri ile tek tek kendi ilgileniyor.
Bizde bu güzel mekanın sahipleriyle biraz sohbet ettik. İlk olarak buraya yerleşmenin iyi bir fikir olmadığını ama yerleştikten sonra ne kadar iyi bir karar verdiklerini ve Sığacık’ta olmanın huzurunu anlattı bana. Büyük şehrin kasvetinden stresinden uzak huzur dolu bir yaşam sürdükleri zaten o kadar belliydi ki. Ve kalkmama yakın bana annesinin spesiyali milos tatlısından ikram etti. Gerçekten harikaydı.
Ben şahsen muhteşem iki gün geçirdim. Görmeyenlere kesinlikle tavsiye edebileceğim bir yer.
Başka gezi rotalarında buluşmak dileği ile…