İNSANLIĞIN EN KORKUNÇ SUÇU: ÇOCUK İSTİSMARI
Bazı kelimelerin altında ezilirsiniz. Anlamları o kadar ağırdırki insanın yüreğini acıtır. Değil yaşamak, zihninize getirmek, ağzınızdan çıkarmak bile darmadağın olmanıza yeter. İnsanlığın en korkunç, en aşağılık, en vahşi suçuçocuğa karşı işlenen cinsel istismar kuşkusuz. Bu suç, bedensel, zihinsel ve rulsal gelişimini tamamlamamışçocuklarımızdatelafisi mümkün olmayan yaralar açar ve onları hayatları boyunca hapsolacakları karanlık bir çukura mahkum eder. Kendini koruma yeterliliği bulunmayan çocukların bedensel ve ruhsal gelişimini tamamlayıp sağlıklı bireyler olmasına mani olur. Bazı vakalarda ise yaşamlarını elinden alır. Çocuklara yönelik cinsel saldırılar, hemen her dönemde olmasına rağmen çoğunlukla gizlenen, üzerine konuşulmasının bile tabu haline getirildiği bir konu.
Medyanın hayatımızda fazlasıyla yer etmesi, üstünü örtmeyi tercih ettiğimiz bu korkunç durumun gün yüzüne çıkmasına neden oldu. Medyaya yansıyan her vaka toplumda büyük bir huzursuzluk, öfte, nefret ve güven sorunu yarattı. Toplumsal infial halinde protestolar yapıldı; hukuk sisteminin sorgulanması başta olmak üzere örf ve adetlerin dejenerasyonu gibi pek çok konu konuşuldu. Gerçekten hukuki cezalar bu suçun önlenmesinde yetersiz mi kalıyor? Çocuk istismar vakaları son dönemde artış mı gösterdi? Toplumsal bir travmaya neden olan çocuk istismarı sorunu tam olarak nedir?
ÇOCUK İSTİSMARI KONUSUNDAKİ YANILGILARIMIZ
Herşeyden önce medyanın çocuk istismarı konusunuyansıtırken kullandığı resim ve görseller bizi bazı önemli noktalarda yanılgıya düşürüyor. Bu yanılgılarımız kısaca; “Sadece kız çocukları istismara uğrar.Çocukları istismar eden bireylerin sosyo-ekonomik düzeyleri düşüktür. Çocuk tacizcileri pistir ve hastadır. Bu hastalık ve pis olma hali içsel olduğu gibi aynı zamanda fiziksel anlamda da pis olma halidir. Çocuk tacizcileri, çocuklarıntanımadıkları yabancı bireylerdir.Çocuk istismarcıları, çocukları fiziksel güç ile alıkoyarlar” şeklinde özetlenebilir.
ÇOCUK TACİZİ KONUSUNDAKİ ACI GERÇEKLER
Çocuk istismarıyla ilgili acı gerçekler görünenden çok daha sarsıcı ne yazıkki! Tacize uğrayan çocukların çoğunluğu kız olmakla birlikte erkek çocuklar da cinsel istismara uğrar. Çocuk cinsel istismarı vakalarının çoğu ilgili kurumlara bildirilmez, üzeri örtülmeye çalışılır. Bunda sosyal ve ailevi kaygılar, sistemsel eksiklikler, çocuğa inanılmaması, korku, töre gibi faktörler etkili olabilir. Bu sebeple her yıl tam olarak kaç çocuğun istismara uğradığı hakkında sağlıklı bir veri yoktur. Olan verilervakaların sadece bir kısmını yansıtır ve bu da zaten yeterince korkunç ve yüksek bir sayıdır. Çocuk istismarının belli bir toplumsal kesimi, eğitimi, finansal statüsü yoktur ve belli bir coğrafya, kültür, yöre, dini gruba özgü bir suç değildir.Çocuk istismarcılarının akıl hastası ve dolayısıyla pis, bakımsız ve toplumun geri kalanından gözle görülür bir farkı olduğu yargısı kesinlikle doğru değildir. İstismarcıların çoğuerkek olup, aile babası ve toplum tarafından ‘zararsız, sıradan, halktan biri’ olarak tanımlanabilecek kişilerdir. Çocukları taciz eden kişilerin hepsi pedofilik bir eğilim göstermez.
TEHLİKE UZAKTA DEĞİL YANI BAŞIMIZDA
Çocuğu taciz eden kişi, çoğunlukla çocuğun çok yakından tanıdığı ve güvendiği kişilerdir. Baba, üvey baba, amca, aile dostu, komşu vb. gibi… Çocuk istismarı bir yabancı suçu değildir. Çocuklara yabancılardan şeker almamaları, onlarla hiçbir şekilde konuşmamaları gerektiği öğretilirken, yakınlarındaki tehlike çoğu zaman farkedilmez ya da tanıdık olan herkes çocuklara iyi niyetle yaklaşıyor algısı oluşur. İstismar eden kişiler çocukların çoğunlukla tanıdığı kişiler olduğundan, genellikle fiziksel bir güce gerek kalmaz. Buna çocuk kaçırma vakalarıdahil değildir, zaten çocuk istismarının büyük bir bölümü yabancılar tarafından kaçırılma sonucu gerçekleşmez. Taciz eden kişi; bunu çocuğun nabzını ölçe ölçe, sonunda güvenini kazanarak ve kimseye söylemeyeceğinden emin olmaya çalışarak yapar. Bu sürece, hazırlama süreci yani ‘grooming’ denir.
CİNSEL İSTİSMAR NEDİR?
Çocuğun bir yetişkin ya da kendisinden büyük bir çocuk tarafından anlamadığı ya da zorlanarak, gelişimsel olarak hazır olmadığı ve karşı tarafın cinsel tatmini için kullanılması durumudur. Bu, her türlü cinsel içerikli konuşmayı, şakalaşmayı, teşhir ve röntgencilik gibi temas içermeyen istismar türlerini, çocuğun cinsel organlarına dokunma, oral-genital seks, ensest, tecavüz, çocuğu fuhuş ve pornografik materyallerin üretiminde kullanma ve sodomi gibi tüm davranışları ve eylemleri kapsamaktadır. Cinsel istismar fiziksel, sözlü veya duygusal olabilir. Öpüşme, cinsel bir organı bir çocuğa açıklama, 18 yaşın altındaki bir çocukla cinsel ilişkide bulunma, yaşa veya zihinsel gelişime uygun olmayan cinsel içerikli konuşmalar, müstehcen telefon görüşmeleri yapmak, müstehcen hareketli (video) kısa mesajlar veya bir çocuğa e-posta gönderme, bir çocukla cinsel ilişki yaşamak, çocuğun cinsel organlarına, fiziksel olarak veya başka herhangi bir nesne ile dokunmak, bir çocuğa pornografik film, dergi veya fotoğraf göstermek, bir çocuğun poz vermesi veya cinsel pozu tercih etmesi, bir çocuğu cinsel bir eylemi izlemeye zorlama, çocuğun fuhuşa zorlanmasıdır.
ÇOCUK İSTİSMARI İSTATİSTİKLERİ
Araştırmalara göre Türkiye’de aile içinde gerçekleşen istismar olayları aile dışında gerçekleşen istismar olaylarından daha fazladır. Aile içi istismarda yaş ortalaması 5 ila 7, aile dışı istismarda ise 7 ila 10 yaş arasında değişmektedir. Özellikle erkek çocuklarının kız çocuklarına göre daha küçük yaşlarda istismar edildikleri ama genelde kız çocukların çok daha fazla buna maruz kaldıkları ifade edilmektedir. Cinsel istismara maruz kalan çocukların yaşa göre dağılımları incelendiğinde; “%30’unun 2-5, %40’ının 6-10, %30’unun 11-17 yaş grubunda olduğugörülmektedir. Yani olguların %70’ini küçük yaş grubu oluşturmaktadır. İstismarcıların %96’sı erkek, %80’i de çocuğun tanıdığı birisidir.”
ÇOCUK İSTİSMARININ BELİRTİLERİ
Kötü muamele görmüş veya hala görmekte olan bir çocuk, stres ve istismarın davranışsal, duygusal veya fiziksel belirtilerini gösterebilir. Yetişkinlere karşı güvensizlik, aşırı sallanma, emme veya aşırı ısırma, yatak ıslatma veya kirlenme, zorlayıcı veya agresif davranışlar, uyku güçlüğü, sıklıkla yorgun olma hali ve uyuya kalma, düşük özgüven, yetişkinler ve akranlarla anlaşma zorluğu, alkol veya uyuşturucu kullanımı, sık sık kazaveya sakarlık yapma, kemiklerinde kırık olması veya açıklanamayan morarma, yanıklar ya da iyileşme aşamasında ya da yeni oluşmuş cisim kaynaklı şiddet izleri, bir yaralanmayı açıklayamaması ya da tutarsız, belirsiz ya da inanılması güç açıklamalar sunması, intihara meyilli ya da intihar girişiminde bulunmuş olması, konsantrasyon güçlükleri, içine kapanık veya aşırı itaatkar olması, eve gitmekten çekinme.
BİR ÇOCUK İSTİSMAR EDİLDİĞİNİ AÇIKLADIĞINDA DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER
“Neden” ile başlayan sorular sormayın.Çocuklar genellikle neden ile başlayan sorular sorulduğunda bir şeyleri yanlış yaptıklarını zannederler ya da savunmaya geçerler. Neden ile başlayan sorular kişinin yapması gerekli şeyleri yapmadığını ima eder. İstismarvakalarında, çocuklar zaten olanlardan dolayı kendilerini suçlayabilirler. İstismarcı onlara genellikle bunun kendi hataları olduğunu söyler. Bir çocuğa bunu neden daha önce haber vermedin diye sormak, onun birşeyleri yanlış yaptığını düşünmesine sebep olur. Ayrıca küçük çocuklar genellikle “neden” ile başlayan sorulara yanıt veremezler çünkü soyut düşünme becerileri durumu analiz edecek düzeyde henüz gelişmemiştir.
ÇOCUK İSTİSMARI İÇİN BAŞVURULACAK KURUMLAR
Bir çocuk istismar edildiğinde istismarın etkileri ortadan kaybolmaz ve genellikle zamanla ciddileşir. Bu karmaşık durumun önlenmesi için hepimize düşen görevler vardır. Böyle bir vakadan şüplenildiğinde bile başvurulması gereken kurumlar şunlardır: Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu İl Müdürlükleri, Baroların Çocuk Hakları Merkezleri, Emniyet Müdürlüğü Çocuk Polisi Şubeleri, Hastaneler bünyesindeki Çocuk Koruma Merkezi, Alo 183, İl Sosyal Hizmetler Müdürlüğü, Çocuk Polisi: 155, Tüm okul personeli. Bu kurumlar, yetkili kişi olarak görülür ve yasalarca istismarıbildirmeleri gerekmektedir.
HUKUKİ CEZALAR YETERLİ DEĞİL Mİ?
Anlaşılması gereken en önemli konulardan biri de cinsel istismar bir hastalık değil, suçtur. Türk Ceza Kanunu’nda bu suça yönelik pek çok maddeyle ağır cezalar düzenlenmiştir. Cinsel istismarın yöntemi ve içeriği, madurun yaşı ve durumu, istismarcının mağdura yakınlığına göre cezalar katlanarak artmaktadır.(Pek çok hukukçu cezaların yeterince ağır olduğunu bu suçun ağırlaştırılmış cezalarla çözülemeyeceğinin altını çiziyor.)Türk Ceza Kanunu’nun 103 (çocukların cinsel istismarı), 104 (reşit olmayanla cinsel ilişki), 105 (cinsel taciz), 109 (kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma), 225 (hayasızca hareketler), 226 (müstehcenlik) ve 227 (fuhuş) maddeleri bu suç kapsamına giren eylemlerin cezalarını düzenlemektedir.
ÇOCUKLARIN CİNSEL İSTİSMARI (Madde 103):
1)Çocuğu cinsel yönden istismar eden kişi, 8 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Cinsel istismarın sarkıntılık düzeyinde kalması hâlinde 3 yıldan 8 yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Mağdurun 12 yaşını tamamlamamış olması hâlinde verilecek ceza, istismar durumunda 10, sarkıntılık durumunda 5 yıldan az olamaz. Sarkıntılık düzeyinde kalmış suçun failinin çocuk olması hâlinde soruşturma ve kovuşturma yapılması mağdurun, velisinin veya vasisinin şikâyetine bağlıdır.2) Cinsel istismarın vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi durumunda, 16 yıldan aşağı olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur. Mağdurun 12 yaşını tamamlamamış olması hâlinde verilecek ceza 18 yıldan az olamaz.3) Suçun;a) Birden fazla kişi tarafından birlikte,b) İnsanların toplu olarak bir arada yaşama zorunluluğunda bulunduğu ortamların sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle,c) Üçüncü derece dâhil kan veya kayın hısımlığı ilişkisi içinde bulunan bir kişiye karşı ya da üvey baba, üvey ana, üvey kardeş veya evlat edinen tarafından,d) Vasi, eğitici, öğretici, bakıcı, koruyucu aile veya sağlık hizmeti veren ya da koruma, bakım veya gözetim yükümlülüğü bulunan kişiler tarafından,e) Kamu görevinin veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle,işlenmesi hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.4) Cinsel istismarın, birinci fıkranın (a) bendindeki çocuklara karşı cebir veya tehditle ya da (b) bendindeki çocuklara karşı silah kullanmak suretiyle gerçekleştirilmesi hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.5) Cinsel istismar için başvurulan cebir ve şiddetin kasten yaralama suçunun ağır neticelerine neden olması hâlinde, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.6) Suç sonucu mağdurun bitkisel hayata girmesi veya ölümü hâlinde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmolunur.