MAYIS – HAZİRAN KİTAPLARI / 2019

Kalp

İskender PALA

Turkuvaz Kitap

Yazı yoktu ama o vardı.

Tekerlek icat edilmemişti ama o yerli yerindeydi.

Dünya yaratılmamıştı ama o kasılıp gevşiyordu.

İnsan henüz cennetteyken onunlaydı ve içindeki her şey de sevgi, aşk, vefa, iyilik, şükür, hamd, dostluk gibi erdemler üzerineydi…

Âdem ata onun sesini dinleyip arzusunu giderme gayretine düşmeseydi belki de yolu yeryüzünde tövbelere, pişmanlıklara ve umutlara hiç evrilmeyecek; çevresi daralmalar ve genişlemeler,  arınmalar ve kirlenmeler, yangınlar ve donmalarla hiç kuşatılmayacaktı.

Şimdi?

Aşk ve nefret, iyilik ve kötülük, saadet ve keder, iman ve inkâr… İnsana insan olduğunu  artık bunlarla hissettiriyor. Bazen aydınlık, bazen karanlık; gören göz veya işiten kulak bazen… Göğüs kafesinde ahenkle her büzülüp genişlemesi bizi içten içe süratle değiştiriyor ve hâlden hâle döndürüyor.

Bud-dub… bud-dub… bud-dub…

Sesindeki  ters-yüz oluş bile adıyla örtüşük: “Bir şeyi bir yönden öteki yöne çevirmek; renkten renge giriş, kararsızlık, durmadan dönüşüm ve değişim = KALP.”

Kalbe dair ne varsa…

İskender Pala’nın her zamanki yetkin kaleminden…

Steve Jobs Gibi Düşünmek

Daniel SMİTH

İndigo Kitap

Steve Jobs… O bir teknoloji devi ve dünyanın en çağdaş inovasyoncularından biriydi. Bu başarısının altında yatan sır ise herkesten farklı düşünebilme becerisiydi. Ayrıca, insanların ne istediğini onlardan önce bilmek gibi müthiş bir yeteneğe sahipti. Dahası, bir fikri satmak da ondan sorulurdu. İşleyişe olduğu kadar tasarıma da son derece önem veren Jobs, dünyanın teknolojiye olan bakış açısını kökten değiştirdi. Peki, böyle bir başarıya nasıl ulaşabilmişti? Yöntemleri nelerdi? Bu başına buyruk işadamının görüşlerini ve itinayla bilenmiş becerilerini bir araya getiren Daniel Smith, okurlarını Steve Jobs’dan ilham almaya ve dünyaya bir dâhinin gözlerinden bakmaya davet ediyor. Jobs, dünyayı değiştirmekten korkmayarak insanlığı ileri götüren kişilerin her zaman için uyumsuzlar ve isyankârlar olduğunu dile getirmiştir. Bu kitap sayesinde siz de Steve Jobs gibi özgürce düşünmeyi alışkanlık haline getirerek cüretkâr fikirler üretmeye başlayabilir ve bu fikirleri günlük yaşamınızda etkin bir biçimde uygulayabilirsiniz.

Gör Beni-İki Devrin Hikayesi

Akilah Azra KOHEN

Everest Yayınları

Bedenimin içindeki canı gör, sadece etimi değil. Gözlerimin içindeki hayatı gör, sadece bakışımı değil. Hissettiklerimi gör, sadece tepkilerimi değil. Beni gör. Derinliğimde boğulmadan, Sorularımda kaybolmadan, Korkularında yok olmadan, Gör Beni. Bir fısıltıya koydum kendimi. Kalbine soruyorum yerimi: Başarabilir misin beni görmeyi? Cesaretin yeter mi? Topla cesaretini ve Gör Beni. Birileri bizden fırtına bekliyor, onlara gökkuşağı vermeye hazır mısınız?

Mutluluk Kürleri 2

Dr. Ümit AKTAŞ

Hayykitap

“Bağışıklık sistemi güçlü olan mutlu olur! Mutluluğu vücudun kendisi üretir! Vücut, fiziki olarak dinç, enerjik ve hastalıklara karşı dirençli olduğunda, insan manen de huzurlu ve mutlu hisseder. Ben fiziki ve manevi dengenin doğru kurulmasını ‘Sağlıklı Yaşam Sanatı’ olarak adlandırıyorum ve bu sanatın bir plan dahilinde icra edilmesi gerektiğini düşünüyorum. İşte sizlere yeni kitabımda bu planın adımlarını ve inceliklerini basit, anlaşılır bir dille anlattım. Herkesin kolaylıkla uygulayabileceği kürler ve tavsiyeler verdim. Hızlı ve sonuç odaklı bir yol çizdim sizler için. Onbinlerce kişinin okuyup uygulayarak mutluluk ve şifa bulduğu Mutluluk Kürleri kitabımdan sonra şimdi Mutluluk Kürleri 2 ile karşınızdayım. Okuyucularımın sağlıklı ve mutlu olması tek gayemdir. O zaman haydi bu mutluluk yolculuğuna birlikte çıkalım! Kitaptaki önerilerimi uyguladığınızda, ‘kendimi çok iyi hissediyorum’ diyebiliyorsanız, ne mutlu bana…”

Büyük Sorulara Kısa Yanıtlar

Stephen HAWKİNG

Alfa Yayıncılık

İnsanlar her daim büyük sorulara yanıt bulmak istemiştir: Tanrı Var mı? Nereden geldik? Her Şey Nasıl Başladı? Evrende Bizden Başka Akıllı Yaşam Var mı? Zamanda Yolculuk Mümkün mü? Yapay Zekâ Bize Üstün Gelecek mi? Her şeyin gerisinde duran anlam ve tasarı nedir? Geçmişin yaratılış üzerinden açıklamaları bugün artık çok daha az uygun ve güvenilir görünüyor. Bu açıklamaların yerini New Age’ten Star Trek’e uzanan kendilerine yalnızca hurafe diyebileceğimiz çeşitli şeyler aldı. Gelgelelim gerçek bilim, bilimkurgudan çok daha tuhaf ve tatmin edici olabilir. Günümüzde bilim bütün bu sorulara yanıt bulmaya başladı.Hawking’in ölümünden önce yazdığı son yazıların derlemesi olan bu kitap,tarihin en önemli zihinlerinden birinin büyük sorulara verdiği yanıtlardan oluşuyor. Her Şeyin Teorisi filmindeki performansıyla Oscar kazanan Eddie Redmayne’in önsöz, Nobel Ödüllü bilim insanı Kip Thorne’un giriş ve Hawking’in kızı Lucy’nin sonsöz kaleme aldığı Büyük Sorulara Kısa Yanıtlar bir dehanın dünyaya bıraktığı son mesaj niteliğinde.

Para

Deniz Kabuğundan Sanal Paraya

Jack WEATHERFORD

Maya Kitap

Kültürel antropolog ve araştırmacı Jack Weatherford, bu kitabında parayla olan ilişkimizin tarihsel dönüşümünü inceliyor. Daha ilkel çağlarda ödeme aracı olarak kullanılan deniz kabuklarından günümüzde kullandığımız kredi kartlarına kadar paranın biçiminin tarihsel süreçteki değişiminin yanı sıra Timbuktu pazarlarından New York Borsası’na paranın coğrafi yayılımını gözler önüne seriyor. Ayrıca paranın ülkeleri, uluslararası ilişkileri, sosyal, siyasal ve kültürel hayatımızı nasıl derinden etkilediğini ve etkilemeye devam edeceğini ortaya koyuyor. Para ilk olarak nerede ve ne zaman ortaya çıktı? Paradan önce ödeme aracı olarak hangi nesneler kullanılıyordu? Tapınak Şövalyelerinin bankacılık tarihinde nasıl bir önemi oldu? Bankacı aileler Rönesans’ı nasıl etkiledi? Oz Büyücüsü’nün parayla ve bankacılıkla ne ilgisi vardı? Weatherford, paranın insan ilişkilerini nasıl şekillendirdiğini bir kültürel antropoloğun geniş bakış açısıyla ele alıyor.

İkinci Adamlar

Erdinç YÜCEL

Karakarga

Birinci kim? Tesla mı, Edison mu? Kim ikinci? Stalin mi, Troçki mi? Goebbels mi, Hess, Himmler ya da Göring mi? Kadınları nereye koymak lazım? Kimi birinci adamın arkasından çektiğimizde birinci adamı kimse hatırlayamazdı? Sokrates felsefede büyük bir çığır açtı, ama Platon olmasa Sokrates’i kim hatırlardı? İkinci adamları çıkardığımızda Fransız İhtilali diye bir şey olur muydu? Tarihi geriye doğru yazdığımız için Che’yi Fidel’in ardına koyduk ama Raul Castro olmasa Che’yi kim tanıyacaktı? İkinci Adam, öncünün gölgesinde mi kalıyor yoksa öncü, varlığını o gölgeye mi borçlu? Kafka’dan Stalin’e, Huxley’den Darwin’e kadar edebiyatta, bilimde, sanatta, siyasette çığır açan, toplumları neredeyse yeniden tasarlayan jenerik isimlerin hemen yanında, hatta bazen önünde varlığını bir hayalet gibi taşıyan nice isim var. Erdinç Yücel, ikinci adamları yaşadıkları dönemin tarihsel arka planıyla ve kendi icraatlarının neticeleriyle birlikte hem doygun hem de okunaklı, rahat bir dille anlatıyor.

Vicdan Hayat Kurtarır!

Yavuz DİZDAR

Hayykitap

Biz Yavuz Dizdar’ı daha çok medyadan, kanser uzmanı ve beslenme konularında görüşler açıklayan doktor olarak tanıyoruz. Bu kitap onun çocukluğunu, mesleğini nasıl seçtiğini, aşklarını, işlerin üzerine nasıl kaldığını, yani yaşama nasıl baktığını anlatıyor. Oysa onun hassasiyeti gelecek, ama özellikle gençlerin geleceği. Mevcut sistemin getirdiği değişiklikler bugünün gençlerini ister istenmez işsiz ve belki de eşsiz bırakacak. Dolayısıyla bu kitap sağlıklı beslenme kitabı değildir, sistemin açmazlarını ve direnç noktalarını tanımlar. Kitabı tıpla ve doktorla ilişkisi olacak herkesin okuması önerilir. Ama bu kitap esas gençlere önerilir, çünkü bu durum özellikle gençlerin sorunudur. Ve en sonunda Yavuz Dizdar kendiyle olan ilişkisini de tanımlar: SÖZLEŞME

Kızartmayı bırakarak kanserden korunulmaz.

Kanser tanısı konulan vakaların büyük bir kısmı kanser değil.

Hastalık patlamasının bilinçli olarak yapıldığını düşünüyorum.

Doktor öğrendiği her şeyi paraya çevirmeye çalışıyor.

Şaşaalı hastane olması önemli değil. İçinde adam var mı sen onabak.

2050’de iki kişiden birinin otistik olması bekleniyor.

Patronlar hile hurda bilen adamları işe almak istiyor.

Özel üniversiteler büyük boy kreş gibiler.

Kokoreç Avrupa Birliği’ne atılmış bir goldür.

Pilicin kanserle ilişkisini Ulusal Onkoloji Kongresi’nde anlatmak istedim, kabul edilmedi.

Herkes halkı suçluyor. Ama halk zaten biziz.

Bir cevap yazın