Biranda bir kadın belirdi kliniğin kapısında.Elinde bembeyaz ufacık gözleri kapalı bir kedi.Daha bir aylık pamuk gibi tüyleri.Ben bu kediyi size teslim etmek istiyorum dedi.Teslim formuyla hemen aldık.Gözlerinin doğuştan açılmadığını ve kör olduğunu söyledi.
Onu ilk gördüğümde hemen avuçlarımın arasına alıp oyunlar oynadım.Bir anne bebeğini nasıl severse hemen bizde onu öyle sevdik .
Sıra bir yuva bulmaktan geçecekti.Fakat gözleri görmeyen daha ufacık bir yavruya bakmak kolay bir şey değidir.Özveri,uğraş,çaba ve merhamet duygusu taşıyan doğru kişilerin bakması bizimn için çok önemliydi.
Sabahtan buyana yuva aradık durduk.Kimseden ses seda çıkmadı.Artık hava kararmaya başladı.Acaba götürsem mi? Bu sorunun cevabı çok zor değildi.Hemen kutuya koydum ve hadi artık benimlesin diyerek evin yoluna koyulduk.
Erkek ,gözleri görmeyen ufacık bir yavru.Adını koyma zamanı geldi.Çok düşünmeye gerek yoktu.Hem ünlü komedyen Beyazıt Öztürkü sevmemden hemde pamuk gibi bembeyaz olmasından dolayı ismine Beyaz Efe koydum.Eve vardığım da annem babam nasıl bakarız diye biraz tedirgin oldular.Ama hemen odamı Beyaz için düzenlemeye başladık.Ağır ve sert eşyaları kaldırdık.Kum kabı ve yemek kapları ayarladık mamalar alındı.Birgünü böyle geçirdik.Ertesi sabah annemle babam oturmuşlar kedi evi yapıyorlar.Kocaman yürekler iki gözü görmeyen kedi için çabalıyor ve onun gözleri olmaya çalışıyordu.Beyazda bunu anladığını belli ederek bize sevgi gösterilerinde bulunuyordu.
Zaman ilerledikce Beyaz Efe büyümeye başladı.Ailede herkese benim ailem bunlar diyerek ellerimezdede birer mühür yani tırmık izi bıraktı.
Hastalıklar, kızgınlıklar, tatsızlıklar onun sayesinde ailede unutuldu.İşe gittiğimizde özlemler başladı.Eve biran önce varıp sevelim öpelim koklayalım duyguları belirdi.
Karanlık dünyasının aydınlık insanları olduk.Görmeyen gözlerine göz olduk.O ise bizim atan kalbimizin sevdası oldu.Sabah uyandığımızda ilk yanına varıp hal hatır sorduğumuz akşam gittiğimizde oyunlar oynayıp hayatın telaşını unutup konsatre olduğumuz biricik canımız oldu.