gözün alacası düşmüş yüzüne
sarısalkım saçlarına
denizin mavisi saçılmış
dalgın dalgalı gözlerine
küskün turna sesiydi
duyduğun
acı sularda çığrınan
sarılmazdı acı sarıpsarmalanamazdı
Pelin kokan,
sarısafran tül ipekle
geç kalmıştı göçe
menekşeye çalan gecede
turna sesiydi duyduğun
küskün
acı sular buz tutmaz
ak kırağı çalmadan
amber dilli turnam
çığırır
yaban kekiği kokusu sesi
küskün
sarısabır otu solmadan
turnam dönecek yine.
KEMAL GÜRCAN (Mart 2014)